750₺ üzeri alışverişlerinizde ÜCRETSİZ KARGO fırsatı. Alışverişe Başla

Uygarlık Tarihi

Uygarlık kavramı, çoğu zaman “kültür” kavramı ile eşdeğer bir şekilde kullanılmaktadır. Ne var ki bu iki kavram aslen eş anlamlı değildir. Ziraat sözcüğü ile akraba olan “kültür” kelimesi Latince “Colere” fiilinden türemiştir ve “ekip biçmek, toprağı işlemek” gibi anlamlar taşımaktadır. Uygarlık kelimesi ise “yurttaş” (civis) ve “devlet” (civitas) ile aynı kökten gelmekte, “kentlilik, kentte yaşam ve kent kuralları” gibi anlamları taşımaktadır. Kelimelerin tarihsel kökenine bakıldığında dahi uygarlık kavramının kültürü de kapsayan bir küme olduğu ve kültür kavramının ötesinde bir unsur olduğu anlaşılmaktadır.Kavramların günümüzdeki anlamları incelendiğinde bu fark daha belirgin olarak göze çarpmaktadır. Örneğin Alfred Weber’e göre uygarlık “uygulamalı teknikler bütünü ve doğa üzerinde etki meydana getiren araçların toplamı” olarak tanımlanabilir; kültür ise “normatif ilkeler; değerler ve idealler, tek kelimeyle zihniyettir.” Kültür, bilinçli değil, kendiliğinden öğrenilir. Nesilden nesle doğal yollarla aktarılır, alışkanlık haline gelir, değişime kapalıdır, tutucudur, zamanla katılaşır ve fanatikçe savunulur. Uygarlık bu şekilde inşa edilemez, geliştirilemez ve savunulamaz. Onun bir bilinci ve amacı olmalıdır. Kültür kendini korumaya odaklıyken uygarlık, gelişmek ve değişime açık olmak zorundadır. Kültür duygulara, anılara ve geçmişe dayanır; uygarlıkta ise rasyonellik ve gelecek planları devrededir.Bu noktada uygarlığın ölçülebilir bir kavram olduğu söylenebilir, ancak kültür için aynı şey söz konusu değildir. Gelişmiş ve gelişmemiş kültürlerden söz etmek anlamsızdır. Mozart’ın müziğinin Afrika müziğine tercih edilmesi veya tam tersi, insanların beğenileri ile ilgili bir tutumdur. Uygarlık ise ölçülebilir ve kronolojik bir sıraya yerleştirilebilir. Örneğin, Mezopotamya ve Mısır sanatının estetik yanlarını karşılaştıramayız, ancak her iki uygarlığın mimari, takvim ve matematik hesaplamalarındaki başarılarını karşılaştırmak mümkündür. Dolayısıyla uygarlıklar arasında bir tür “gelişmişlik”ten bahsetmek mümkündür.Bu bağlamda, elinizde bulunan ta uygarlığın ölçülebilir özelliklerinden hareketle bir “uygarlık tarihi kronolojisi” aktarılmıştır. Prehistorik dönemlerden başlayıp 19.yüzyıla dek dünya uygarlıklarının gelişim süreci, kültürün uygarlığa ve uygarlığın kültüre olan etkileri, bilim, sanat, mimari gibi unsurların tarihsel gelişimi gibi konulara değinilmiş ve bu unsurların uygarlık tarihi üzerindeki etkileri ele alınmıştır.Ürün Adı: Uygarlık TarihiÜrün Kodu: 9786259808666Yazar: Töre SivrioğluBasım Yılı: 2024Kapak Türü: Karton KapakSayfa Sayısı: 384Kağıt Cinsi: 2. HamurÇevirmen:

647,06

13 adet stokta

Paylaş

Açıklama

Uygarlık kavramı, çoğu zaman “kültür” kavramı ile eşdeğer bir şekilde kullanılmaktadır. Ne var ki bu iki kavram aslen eş anlamlı değildir. Ziraat sözcüğü ile akraba olan “kültür” kelimesi Latince “Colere” fiilinden türemiştir ve “ekip biçmek, toprağı işlemek” gibi anlamlar taşımaktadır. Uygarlık kelimesi ise “yurttaş” (civis) ve “devlet” (civitas) ile aynı kökten gelmekte, “kentlilik, kentte yaşam ve kent kuralları” gibi anlamları taşımaktadır. Kelimelerin tarihsel kökenine bakıldığında dahi uygarlık kavramının kültürü de kapsayan bir küme olduğu ve kültür kavramının ötesinde bir unsur olduğu anlaşılmaktadır.Kavramların günümüzdeki anlamları incelendiğinde bu fark daha belirgin olarak göze çarpmaktadır. Örneğin Alfred Weber’e göre uygarlık “uygulamalı teknikler bütünü ve doğa üzerinde etki meydana getiren araçların toplamı” olarak tanımlanabilir; kültür ise “normatif ilkeler; değerler ve idealler, tek kelimeyle zihniyettir.” Kültür, bilinçli değil, kendiliğinden öğrenilir. Nesilden nesle doğal yollarla aktarılır, alışkanlık haline gelir, değişime kapalıdır, tutucudur, zamanla katılaşır ve fanatikçe savunulur. Uygarlık bu şekilde inşa edilemez, geliştirilemez ve savunulamaz. Onun bir bilinci ve amacı olmalıdır. Kültür kendini korumaya odaklıyken uygarlık, gelişmek ve değişime açık olmak zorundadır. Kültür duygulara, anılara ve geçmişe dayanır; uygarlıkta ise rasyonellik ve gelecek planları devrededir.Bu noktada uygarlığın ölçülebilir bir kavram olduğu söylenebilir, ancak kültür için aynı şey söz konusu değildir. Gelişmiş ve gelişmemiş kültürlerden söz etmek anlamsızdır. Mozart’ın müziğinin Afrika müziğine tercih edilmesi veya tam tersi, insanların beğenileri ile ilgili bir tutumdur. Uygarlık ise ölçülebilir ve kronolojik bir sıraya yerleştirilebilir. Örneğin, Mezopotamya ve Mısır sanatının estetik yanlarını karşılaştıramayız, ancak her iki uygarlığın mimari, takvim ve matematik hesaplamalarındaki başarılarını karşılaştırmak mümkündür. Dolayısıyla uygarlıklar arasında bir tür “gelişmişlik”ten bahsetmek mümkündür.Bu bağlamda, elinizde bulunan ta uygarlığın ölçülebilir özelliklerinden hareketle bir “uygarlık tarihi kronolojisi” aktarılmıştır. Prehistorik dönemlerden başlayıp 19.yüzyıla dek dünya uygarlıklarının gelişim süreci, kültürün uygarlığa ve uygarlığın kültüre olan etkileri, bilim, sanat, mimari gibi unsurların tarihsel gelişimi gibi konulara değinilmiş ve bu unsurların uygarlık tarihi üzerindeki etkileri ele alınmıştır.Ürün Adı: Uygarlık TarihiÜrün Kodu: 9786259808666Yazar: Töre SivrioğluBasım Yılı: 2024Kapak Türü: Karton KapakSayfa Sayısı: 384Kağıt Cinsi: 2. HamurÇevirmen:

Siparişinizi takip etmek için lütfen aşağıdaki kutuya sipariş numaranızı girin ve Takip Et butonuna tıklayın. Size gönderilen sipariş onay e-postasında sipariş numaranızı bulabilirsiniz.

Bi Kitap- Türkiye'nin Online Kitap Patformu
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.